Hadsiz Vizyon

Yeni bir yol açıyoruz. İçinde yaşadığımız sistem özgürlüğe düşman. Sınırlarla çevremizi sarmış. Bilgiyi ve emeği böldükçe bölerek parçalamış. Kısıtlanan, susturulan, sömürülen ve çürüyen dünyalarıyla her hareketimizde bize haddinizi bilin diyor. Bizse hadsizlik peşindeyiz.

Değişim, dönüşüm ve devrim yolunu açmanın, sınırları yıkmanın, haddimizi aşmanın zamanı geldi.

Ancak bunun kolay olmadığını, bizi dört bir yandan saran burjuva kültürüyle mücadeleyi gerektirdiğini biliyoruz.

Bu yüzden yeni bir kültür inşasına girişiyoruz. Bulunduğumuz tüm alanlarda hadsiz pratikler üretmek derdindeyiz. Sokaklarda ve salonlarda sanat yapmanın, hadsizce fikrimizi tartışmanın, akademinin kör alanlarına vurmanın, yazıp çizdiklerimizle ezberleri bozmanın peşindeyiz.

Özgür bir kültür yaratmak için öğrenecek, eleştirecek, üreteceğiz. Bunun yolu dönüşümden, artık geçmişte kalmış yaklaşımların yerine özgür bir gelecek inşa edecek bakışı yaratmaktan geçiyor.

Hadsizlik, sadece sınırları aşmak değil, kendi sınırını koymaktan korkmamaktır. Yaratırken, düşünürken, hissederken ‘bu fazla mı’ dememektir. Kendi teorisini ve pratiğini isteyen devasa bir mekanizmadan bahsediyoruz. Var olanı sürekli eleştirdiğimiz, eskiyi parçalayıp isteklerimize uygun biçimde yeniden yarattığımız bir süreç bu. 

Rekabetin yerine dayanışmayı, sahiplik yerine paylaşmayı, üstünlüğün yerine eşitliği, yalnızlaşmanın yerine ortaklaşmayı koyacağız. Bizi hayatımızın öznesi olmaktan alıkoyan, hareketsizleştirip kıstıran her türlü olguya karşı çıkacağız. Yaşamımızın her alanında özneleşmeye uğraşacağız.

Bugünü yıkarak kurulacak özgür bir yaşamın tohumlarını atacağız.

Dünyaya bu pratikle yeniden yeniden bakacak, bir yandan onu yeniden tanımlayıp bir yandan da onu dönüştürmenin yollarını arayacağız. Bu doğrultuda önümüze koyduğumuz bazı hedeflerimiz var:

  • Parçalanmış disiplinleri yeniden bir araya getirmek.

Dünyayı anlamak ve değiştirmek istiyoruz. Bugünün burjuva bilimi, dünyanın bilgisini o denli parçalamış ki farklı disiplinler birbirini anlayamıyor. Bilim ve sanatı iki zıt kutba ayırıyor. 

Düşüncemiz ezber kalıplara sıkıştırılıyor, korkudan aynı eylemleri tekrarlayıp duruyoruz. Gerçeklikten kopuk bilgiler ve eylemler nedeniyle bu disiplinler tek başına ne yaşama müdahale edebiliyor ne de yeni bir dünya hayal edebiliyor. Var olan dünyayı bile ancak  parçalanmış bir şekilde kavrayabiliyor.

Bilim ve sanatıyla, mimarı ve mühendisiyle, tiyatrocu ve psikoloğuyla beraber dünyaya bakmanın bütünlüklü bir yolunu kuracağız.

Birbirinden kalın çizgilerle ayrılmış doğa ve toplum bilimlerini bir araya getirecek, karşıt sanılan sanat ve zanaati birleştirecek, birbirinden koparılan kafa ve kol emeğini yeniden bütünleştirecek bir bakış inşa edeceğiz.

Sistemin devam etmesi için paramparça edilmiş bütün alanları, yeni bir dünya kuracak daha iyi bir bütün haline getirmek amacındayız.

  • Gerçeklikten koparılmış üretimleri hayatla yeniden buluşturmak

Dünyayı hem anlamanın hem de değiştirmenin mümkün olduğunu biliyoruz. Bunun sadece üretimlerimizin hayata temas etmesiyle gerçekleşebileceğini de.

Bugün laboratuvarlarına sıkışmış bilim insanlarının, atölyeleri kadarını bilen sanatçıların gerçeğe ulaşması ve kendi gerçekliğini yaratması olası değildir. Sanatın ve bilimin tarafsızlığı yalanlarıyla hayattan soyutlanmış bu disiplinler kendi içlerinde bir kısır döngüye ve yapay üretimlere hapsolmuş vaziyettedir.

Yaratmak istediğimiz dönüşüm doğrultusunda kamusal alanlara taşmak zorundayız. Bu sebeple üretimlerimizi laboratuvarlardan mahallelere, sergi salonlarından eylem alanlarına, okullardan sokaklara taşırmayı ve kamusal alanların öznelerini kültür inşasının da özneleri haline getirmeyi hedefliyoruz.

  • Bir dönüşüm okulu kurmak

Dünyayı anlayıp onu değiştirmek, bunu yapabilecek alanlar inşa etmeyi de gerektirir.

İçinde yaşadığımız kapitalist sistem, bütün araçlarıyla etrafımıza sınırlar koyuyor. Bunu eğitimle uyuşturarak, medyasıyla kandırarak, hukukuyla güç göstererek ve her türlü kurumuyla akılları bulandırıp değişimin önüne geçerek yapıyor.

Dolayısıyla da bu sistemin boşluklarına girecek, çatlakları bulup büyütecek ve onu yıkıp sınırları kaldırdığımız bir yaşama kapı aralayabilecek bir filiz dikmek niyetindeyiz.

Sistemin eğitimine karşı kendi eğitimimizi, onun araçlarına karşı kendi üretimlerimizi, onun yaydığı karanlığa karşı kendi kültürümüzü oluşturacağız.

Hem kendimizi eğittiğimiz hem de farklı farklı disiplinlerde çalışmalar yaptığımız atölyeler, stüdyolar, sahneler ve derslikler kuracağız. Üretim ve eğitim alanları yaratarak yeni bir dönüşüm kültürü oluşturacağız.

Bütün bu eleştiri, eğitim ve emek döngüsünü sürdürebilmek, daha yaygın hale getirebilmek için farklı alanlarda çalışacak, örgütlenecek, kendimizi büyüteceğiz.

Bunu yapmanın zor olduğunun farkındayız. Bu nedenle kolektifimizin hedefi, gelecekte bunu yaratabilecek bir dönüşüm okulu kurmak olacak. Bugün ise bunun çekirdeğini oluşturuyor, bu okulun kadroları olmayı hedefliyoruz.

Beraber özgürlüğü inşa etmek için,

Parçala, Birleştir, Dünyayı Değiştir!

Hadsiz Kolektif

Yorum bırakın